11 Ekim 2016 Salı

Soyut Sanat ve Kavramsal Sanata Tepeden Bakış


Sanat...

Bireylerin ve toplumların yazgılarını ele alan ve insanoğluna farklı bir biçim katan en büyük unsur. Öyle ki neredeyse insanlığın varlığından itibaren başlayan ve bugünlere kadar süregelen bir biçimden bahsediyoruz. Sanat, insanlar için öyle bir çıkıştır ki bir medeniyeti baştan aşağı yıkabilir ya da tam tersine bir medeniyetin çağ atlamasına sebep olabilir.

Özellikle sanatın çıkışına ve neden böylesine süregelen bir biçim olduğuna bakmamız gerekirse, kuşkusuz sanatın en derininde ''ifade etmek'' yer alır. Bireyin, grubun ya da herhangi bir toplumun kendisini ifade etme isteği hem sanatın hem de sanatçının ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Sanatın birçok farklı türü ve yapısı bulunsa da kuşkusuz en içten ve en derin etkiyi yaratan form, soyut sanattır. Çünkü soyut sanatın bir şeyleri ispatlama, maddi bir değer amacı ya da başka bir takım kaygıları bulunmamaktır. Soyut sanat, belkide insanoğlunun sanatla ilk tanıştığı an ile aynı paralellikte yer almaktır.

Günümüzde, sıradanlar [1] özellikle soyut sanatın taşıdığı anlamı bilmedikleri için ''anlamsız, bu nasıl bu kadar para eder'' gibi bir mantıkla yola çıkıyorlar. Halbuki sanat eseri, belirli bir kalıbın içerisinde yer alan bir yapı değildir. Sanat, içerisinde özgürlüğü barındırır. Soyut sanat, özgürlükle sanatın buluştuğu yerdir.

Soyut sanatta en önemli olan unsur, sanatçının kendisini ifade etme biçimidir. Soyut sanat, herhangi bir kaygı taşımaz. Bu yüzden sanatçı içerisinde yaşadıklarını ifade ederken son derece özgürdür. Hatta öyle ki soyut sanat, illa bir üretim şartı gerekmez.
Marcel Duchamp - Pisuvar (Çeşme)

1917 yılında Marcel Duchamp, katılmış olduğu bir sergiye pisuvar getirerek ''alın işte benim sanatım budur'' diyerek sanatını icra ediyor. Hatta getirmiş olduğu pisuvarı kendisi de yapmıyor, hazır alıp sergiye getiriyor. Her ne kadar birçok kişi için anlamsız ya da saçma gelse de, burada önemli olan bireyin kendisini ifade etme biçimidir. Kişinin kendisini ifade etmesi sanatın tözüdür.

Marcel Duchamp'ın ortaya koyduğu pisuvar sanata öyle farklı bir bakış getiriyor ki modern sanatın en büyük eseri olarak Picasso ya da Matisse'nin tabloları değil Marcel Duchamp'ın pisuvar eseri seçiliyor.

Sonuç olarak belkide sadece bir pisuvar, sanatın sanat yapma niyetinin kendisi olduğunu insanlara hatırlatıyor. Önemli olanın tablonun kendisi değil sanatçının eseri oluştururken verdiği kararlar anlam kazanmaya başlıyor.

Van Gogh - Yıldızlı Gece


Sağdaki görsel, ünlü sanatçı Van Gogh'un Yıldızlı Gece adlı bir eseridir. Van Gogh bu eserinde Fransa içerisinde yer alan bir kasabayı resmetmiş. Tabloda ise gökyüzünün alışılmışın dışında olduğunu görüyoruz. Van Gogh bu eserini tamamlarken akıl hastanesinde bulunmaktaydı. Oradaki psikolojisini ve tablo içerisindeki vermiş olduğu kararları anlatmak için gökyüzünde ve yıldızlarda birtakım değişiklikler yapmış.


Jackson Pollock - Sonbahar Ritmi



Soldaki tablo Jackson Pollock'un yapmış olduğu ünlü Sonbahar Ritmi adlı eseridir. İlk bakışta tabloya pek anlam veremesekte aslında bu tabloda inanılmaz bir emek yer alıyor. Jackson Pollock bu eseri ortaya çıkarabilmek için devasa boyutlardaki tuvalleri yere serip boyaları tuvallerin üzerine yavaş yavaş damlatarak eserini şekillendirmiştir. Pollock eserini meydana getirirken alışılmış sanat yöntemleri yerine damlattığı boyayı bıçak, sopa, kürek ve tırmık gibi aletler kullanmıştır.

Soyut sanatın diğer eserlere göre anlaşılmaz olmasının bir diğer sebebi ise özgürlüğün kendine has bir çekiciliğinin olmasından kaynaklanıyor. Sanatçı soyut sanata başvurduğunda istediği her şeyi tablolarının içerisinde binlerce kararını yansıtarak ortaya koyabiliyor. Bu sebeplerden ötürü soyut sanat eserleri maddi açıdan oldukça büyük bir değere sahip.

Özgürlüğün hala dünyamızda en kıymetli şey olduğunu ifade eden bu eserler, kuşkusuz olduğundan fazlasını hak ediyor. Bu yüzden eserler hakkındaki yargılarımızı bir kenarı bırakıp, sadece onların tadını çıkaralım.

Yazımı Etkileyen Noktalar:
  • Müzik: Secret Garden - Silent Wings
  • [1]: Başkalaşmış Adam - Sıradanlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder