23 Eylül 2016 Cuma

Nietzsche: Yasaklanmış Olana Erişmek & Tabular

Tabular... 

Kuşkusuz insanlığın en büyük kabusu. Hatta bu öyle bir şey ki Dünya'nın her döneminde karşılaşmamız mümkün. İnsanlık tarihine baktığımızda 40.000 yıl öncesinde bile tabuların olduğunu görebiliyoruz. Hafife almak lazım çünkü varlığımızdan bu yana peşimizden gelen bir kamburdan bahsediyorum. Sadece tabular değil birçok örf, adet, gelenek ve göreneğe de karşıyım. Biraz daha açmam gerekirse, canlılara zorla yaptırılan bütün sosyal yasaklara karşıyım!

Günümüzde, ''tuğla üzerine tuğla koyduk. Kat üzerine kat çıktık. Binalar yetmedi, gökleri deldik. Topraklar yetmedi, birbirimizle savaştık. Dünya'da yetmedi bizim gibi yaşanabilir başka yerler var mı?'' diyerek evrene bakmaya başladık. Ancak bir türlü insanlık kendisini aşamadı.

Çünkü,
Yasaklarla ve engellerle dolu bir Dünya'da yaşıyoruz.
Yasaklara genel olarak karşı olmamın sebebi, insanlığın yolunda duvar oluşturmasından dolayıdır. Çünkü ötesini göremediğimiz, duyamadığımız hatta ötesine gidemediğimiz bir Dünya var. Ünlü düşünür Nietzsche'nin dediği gibi ötesine geçebileceğimiz yer ''üst insandır.'' Nietzsche'nin olayı öyle bir çözmüş ki ''insanın'' hayvan ile üst insan arasında bir geçiş formudur diyerek keskin bir yorum yapmıştır insanlığa. Unutmamak gerekir ki duvarın hiçbir türü iyi değildir. Çünkü niyeti iyi değildir, varlık içinde yokluk yaşatır insana.
"Yasaklanmış olana" erişmektir amacımız.
Felsefem bu parolayla üstün gelecek birgün;
çünkü şimdiye dek, kural olarak,
yalnız doğruları yasakladılar.            - Friedrich Nietzsche


İnsanlık olarak sadece doğruları yasakladık. Olması gerekeni değil, olmasını istediğimiz şeyleri yaşadık. Bir başkalarının düşünceleri, bireyin kendi düşüncesinden üstün geldi. Duvarları sorgulamak belki de yıkmak yerine, duvarların üzerine posterleri asıp yaşamayı kabul ettik. ''Duvarların neden orada olduğunu'' düşünmedik. Sadece yaşadık. Belki de doğruları öğrenmek, onlarla yüzleşmek istemedik.





Bir kafa ne denli doğru'ya dayanabilir,
ne denli doğru'yu göze alabilir?
Benim için gitgide, asıl değer ölçüsü bu oldu.  - Friedrich Nietzsche
Sanırım Nietzche benim düşündüklerimi önceden düşünmekle kalmamış, aklımda oluşmuş ya da oluşabilecek soruları da aforizmalarıyla bir bir cevaplamış. Doğruları göze alamadık. Öyle hemen es geçilebilir bir durum değil bu. Nefes bile almadan yaşamaktan bahsediyorum.  Tabuların bizleri uyuşturmasından ve gökyüzüne değil şu posterli duvarlara bakmaktan bahsediyorum. İnsanlık tarihinden bu yana (yaklaşık 40.000) tabularla iç içe yaşadığımızı düşünürsek, sanırım bundan mutluyuz. Doğruluğun mutluluğu değil de, duvarın mutluluğunu sizlere aşağıdaki bir bölümle aktarmak isterim.

Biliyor musunuz bu bifteğin var olmadığını biliyorum.
Bunu ağzıma koyduğumda Matrix’in beynime bunun sulu ve
lezzetli olduğunu söylediğini biliyorum.
9 yılın ardından ne fark ettim biliyor musunuz?
Cehalet erdemdir.                   - The Matrix

Belki de duvarların yıkılmasına insanlık hazır değildir? Belki de duvarlar, insanları bırakmak için hazır değildir? Belki de tek kelimelik doğru, bizi alaşağı edecektir? Belki de...

Yazımı Etkileyen Noktalar:
  • Putların Alacakaranlığı - Friedrich Nietzsche
  • Böyle Buyurdu Zerdüşt - Friedrich Nietzsche
  • İyinin ve Kötünün Ötesinde - Friedrich Nietzsche

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder