11 Kasım 2016 Cuma

Çünkü Biz Günahkarız!

Hayatlarınızın hareketli geçtiğini tahmin edebiliyorum.
Siz olduğunuz yerde kalmayı isteseniz bile,

Dünya dönüyor,
hem kendi ekseninde,
hem de senin etrafında.

Hayatlarınızı neyin ya da nelerin üzerine kurduğunuzu bir düşünün. Eğer düşünemiyorsanız ben sizlere yardımcı olayım. Para? Aile? Okul? İş? Aşk? Din? Prensipler? Huzur? Mutlu Olmak? Seks? Kazanmak? Başarmak? Elde Etmek? Sigara? Alkol? Kariyer? Dostluk? Hobiler?...

Liste uzayabilir, pek önemli değil. Önemli olan listenin kabarık olması ya da listedekilerin büyük harflerle yazılması da değil. Sadece doğumunuzdan bu yana hayattaki kurgularınızı düşünmenizi istiyorum. Benim gördüğümü sizler de görüyor musunuz?

Benim gördüğüm şey, sadece boşluk. Birçok kişi hayatlarında bir şeylere sahip olmak istiyor. Sizler ve muhtemelen bu yazıyı yazan kişi de. Sahip olmak için yaptığımız şey bir şeyleri satın almak üzere kurulu. İşinde başarılı olmak istiyorsan, işi satın almalısın. Patronunun daha fazla kazanmasına yardım etmelisin. Aşk mı? Yine hayallerinde kurduğun ve sahip olacağın kişiyi sahiplenmeye çalışırsın. Paranı, bilgini, sosyal hayatını sunup onu satın almaya çalışırsın. Okul? İyi bir yeri kazanmak için 1,000,000 kişiyle yarışırsın. Enerjini, gençliğini satıp, eğitimi satın almaya çalışırsın.

Bana göre en temel fizik kuralı; bir şeyin yoktan var ya da vardan yok olmaması değil.
En temel kural; Bir şeyi istiyorsan, karşılığında bir şeyleri vermelisin.

Gerçekten de gözden çıkardıklarımız, sahip olmak istediklerimize değiyor mu?
Bunun cevabını vermeniz için kendinizle yüzleşmeniz gerekiyor.


Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız.
Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?            -Friedrich Nietzsche

Bunun için kendinizi, yakmanız ve kül olmanız gerekiyor. Kendimizi yaktığımız zaman yukarıdaki listenin sadece boşluktan ibaret olduğunu görebilirsiniz! İşte o zaman, doğumumuzdan bu yana boşluğu tüketmek için yaşadığımızı hissedeceksiniz. Kafanda sistemle ilgili bütün soruların yanıt bulduğunu göreceksin. Sistem sadece seni ve beni oyalamak için.''Oyalanmazsak, nasıl harekete geçeceğiz ki? Harekete geçmeden sadece beş dakika durabilir miyiz? Eğer hareketsiz durursak ne yapmamız gerekiyor?''

   

Kabul edelim ya da etmeyelim.
Gerçekler tamamen sıkıcı bir yer.
Bu yüzden insanların çoğu gerçekleri reddediyor.

Sistem ise bizlere lunapark gibi bir yer sunuyor.
Işıkların, renklerin, şekillerin olduğu bir yer.

Ancak ne olursa olsun,
İkimizde günahkarız.

Ben kendimi düşüncelere ve varlığa,
Sen ise kendini ışıklara ve renklere sattığın için.

2 yorum:

  1. Çok başarılı bir yazı olmuş. Keşif etkinliğinden geliyorum. Ben de bloguma beklerim. lilaninguncesi.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazımı beğenmenize sevindim. Blogunuzu inceleyeceğim.

      İyi günler dilerim

      Sil